Varda Branda
Mehmet Sütçü
Kendimden biliyorum, yemin ederim.
Yıllar önce Yelken Dünyasında Sn. Hakan Çoker’in bir
yazısını okumuştum.
Beni etkilediği için aklımda kalmış.
‘Paylaşmak Mutluluktur’ başlığı altında, kullanılmadığı
zamanlarda teknenin marina, tamir, bakım gibi masraflarının paylaşılması
koşuluyla başka bir kişiyle ortak kullanımının, ‘Paylaşımın’ faydalarını
anlatıyordu.
Çok güzel bir fikirdi ve hoşuma gitmişti. Çünkü birçok tekne
ben Marmaris’ de bulunduğum zamanlarda gördüğüm üzere yaz, kış fark etmeden
sahiplerinin ilgisine muhtaçtı. Yaz sezonunda bile sahiplerinin hiç gelmediği
tekneler vardı ve bazılarının durumu çok kötüydü. Kışın ise marina bir tekne
mezarlığı gibiydi. 700 teknelik marinada giriş çıkış yapan tekne sayısı taş çatlasa
150 yi geçmezdi. Onlarda zaten hep bildik, tanıdık insanlardı.
Bu makul ölçüdeki paylaşımın bile bazı sorunları olduğunu da
anlatmıştı yazısında Hakan Çoker.
Ben yıllarca çalıştım ve bir zaman geldi ki emekli oldum.
Bundan sonra vaktimi sevdiğim ve aynı zamanda uğraşı olarak
yapmak istediğim denizcilik ve yelkenciliğe ayırmak, bir sivil toplum kuruluşu
olan yelken kulübünde gönüllü çalışarak değerlendirmek istedim. Bir sene
sonunda hüsran ve hayal kırıklığı vardı. Kulüp işlerini belki bilirsiniz. Paylaşmak,
gönüllülük adı altında birilerinin birilerini sömürdüğü yerler olma özellikleri
olduğunu fark ettiğimde artık çok geçti.
Bazı amatör denizcilik paylaşım forumlarında, guruplarında
da ‘ Bilgiyi paylaşmak’ adı altında toplanılır. İlk başta cazip gelir. Bazı
bilgiler edinirsin çok hoştur. Etkinlikler yapılır, toplantılara katılırsınız,
güzel dostluklar oluşur. Faydası da olur bu etkinlik ve dostlukların.
Ama sonra bir tartışma çıkar, taraflar oluşur. Herkes
birbirini suçlamaya başlar kavga çıkar.
Anaaaa… Bir bakarsınız ki dostluk, paylaşımdan bazıları
maddi çıkar sağlıyormuş meğerse.
O zaman kendi kendinize sorarsınız….
Ule n’ oldu bu fenomen dostluk, paylaşım teraneleri içinde
yüzen guruba…
Meğerse beleş değilmiş o kadar bilgi, anı, tecrübe
paylaşımı, dostluk ….
Eğitim, sohbet tadında, Haydi Yunan adalarına yelken yapalım
falan…
Ben ticarete karşı değilim. Ama bunu dostluk, bilgi
paylaşımı, ‘Ben şu saatte çıkıyorum hadi gelen var mı’, ‘ 'Şöyle çifte direkli
günlük yelken teknesi yapıyorum, isteyen var mı?’ kisvesi altında reklamları paylaşım etiğine
yakışmaz bana göre.
Hele, hele işlerini fark edip taş koyduğunda adamı bir
dakikada yalancı çıkarıp, omurgasız olmakla suçlayıp, anlatılanları anlamamış
gibi yaparlar.
En çok koyanda bu olur.
Şimdi birileri üretimden, bilgi, anı, tecrübe paylaşımından
bahsedip kendine adam arıyor.
Gazete reklamlarıyla.
Birileri de tekneleriyle adalara gidip balık, rakı partileri
yapıyor.
28 bin üyesi olduğunu iddia eden birisi var.
Merak ettim bir yahoo’da gurup kurdum. Buraya nasıl üye
çekilir dedim.
Arkadaşlar geldi…
Sonra fark ettim ki günde 10 üye yapabiliyorum.
Ama nasıl?
Herhangi bir e-posta adresini üye yapıyorum, adama sormadan…
Moderasyon ayarlarından üyeliği web only’ e çeviriyorum…
Adamın haberi bile yok üye olduğundan.
Sonra diyorum ki benim 30 bin üyem var…
Ama o guruba bir link verip tıklanmaya bakın…
Bir haftada 150-300 tıklanma…
Demek ki üye sayısı 5 bin değil..
Velev ki 28 bin…
Bu ortalama 100 bin amatör denizcilik kamuoyu eder…
Neredeler bilâder…
Neredeler yahu..
Yani; her şey balon…
Zaten, ihtiyar moderatör link vermeye kızıyor…
Yazıyı komple yaz da işe yarasın diyor..
Sebebi bu…
Dikkat edin, dümen böyle çalışıyor….
1 yorum:
VAAVVV!.. MEHMET KAPTANIM ,NE KADAR KIZGINSIN ?önüne hamsi sürüsü çıkmış jaws gibisin.bence eskiyi bırak ,yaşamaya bak.şarkı sözü gibi oldu ama!..hayat böyle..SENİ İZLEMEYE DEVAM EDİYORUZ.
Yorum Gönder