Sadece yaşadığını hissetmek, o' damı parayla...?

Marmaris, Adaköy de mi paralı olacak.

 Yorum, Haber.

Bedava yaşıyoruz, bedava;
Hava bedava, bulut bedava;
Dere tepe bedava;
Yağmur çamur bedava; 

diyerek başlamış şiirine Orhan Veli. Haberi görünce bu şiir aklıma geldi birden.

Bu satırlar da okuduğum ve gördüğüm bir haber üzerine gelişti. Şimdi elim değdi yazmak için.

Haber başlığı ' Marmaris’te ormanlarda gezmek bile artık parayla.'

Bu duruma denizden alışkınım ama iş Allah’ın ormanına bile vardıysa şaşırmamak elde değil.

Girdiğimiz, tekneyle bağlandığımız  barınaklarda çalışan görevlilerin bizi zengin para babası görmeleri gibi.  

Marmaris’i bilenler bilir ya her yer orman. Hani park haline getirilmiş mesire yerleri gibi değil.

Beldibi, Armutalan gibi mahallelerde koca koca siteler, binalar ormanı bittiği yerde başlar. Hatta bir kısmının yolu bile ormandan dolaşıp ulaşır evlerine. Geçen sene ormanda bile inşaat görüyordum. Üstte ki resme konu olan Adaboğazı bile orman içidir.

Hatta Değirmenönü, Hisarönü, Turgut köylerinde yaşayanlar ve büyük şehirden tüyüp yerleşenler var ki ormanda yaşarlar. Evleri ormanla iç içedir.

Eve girmek için adam başı 1.5 TL.

Araba için 7.5 TL

Fotoğraf çekmek için 100 TL. 
Haydeeee…

Misafir gelse ev sahibi battı demektir.

Hani, misafire para verdirmeyiz , misafirperver millet olmakla övünürüz ya.....  

Yandı gülüm keten helva.

Dostlarım var benim oralarda. Arada bir ziyaretlerine giderdik.

Ormanda yürür, ormanın sesini dinlerdik. 

Bazıları bu duruma gelişme diyor. 
Benim gibi düşünen insanlara geri kafalı modernlik düşmanı diyor. 
Bunlar eskiden de böyleydi diyor. 

Sadece yaşamak’ da mı parayla anasını satayım.

Hürriyetse kelle fiyatına. 

Ben modern zamanların düşmanıyım o zaman....  

Bedava

Bedava yaşıyoruz, bedava; 
Hava bedava, bulut bedava; 
Dere tepe bedava; 
Yağmur çamur bedava; 
Otomobillerin dışı, 
Sinamaların kapısı, 
Camekanlar bedava; 
Peynir ekmek değil ama 
Acı su bedava; 
Kelle fiyatına hürriyet, 
Esirlik bedava; 
Bedava yaşıyoruz, bedava.